Acıbadem Taksim Hastanesi, İnönü Mahallesi, Nizamiye Cd. No:1-9, Şişli/İstanbul

Yalnız yemek yemek kalbiniz için kötü olabilir mi?

Kadınlar yaşlandıkça, kardiyovasküler hastalık (KVH) riskleri, vasküler fonksiyonu düzenleyen östrojen seviyelerinin azalması nedeniyle büyük ölçüde erkeklerinkini aşıyor. Sonuç olarak, birçok araştırma, riski arttran diğer durumların tespitine odaklanmıştır. Yeni bir çalışma, tek başına yemek yemenin yaşlı kadınlarda kalp hastalığı riskinin artmasına katkıda bulunabileceğini düşündürmektedir.

KVH insidansını azaltmaya yönelik genel çabanın bir parçası olarak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları konusunda artan bir farkındalık oluşmuştur. Bununla birlikte bir yemek arkadaşına sahip olmanın önemi önceki çalışmalarda büyük ölçüde göz ardı edilmiştir. Toplumdaki son değişiklikler, her zamankinden daha fazla insanın yalnız yemek yemesi anlamına geliyor. Birincil nedenlerden ilki, yalnız yaşanan hane sayısındaki artıştır. COVID19 pandemisine yanıt olarak sunulan sosyal mesafe protokolleri, başkalarıyla yemek yemeyi daha da kısıtladı. Ek olarak, yemek dağıtım hizmetleri için mobil platformlar daha popüler hale geldi ve insanları yalnız yemek yemeye daha fazla motive etti.

Daha fazla insanın yalnız yemek yemesiyle birlikte sağlıkla ilgili endişeler de arttı. Daha önce yapılan bir çalışmada, tek başına yemek yeme sıklığının daha yüksek abdominal obezite ve yüksek kan basıncı riski ile ilişkili olduğu bildirilmişti. Tek başına yemek yerken insanlar daha hızlı yemeye eğilimlidirler, bu da genellikle vücut kitle indeksi, bel çevresi, kan basıncı ve kan lipid düzeylerinde artışa yol açar ve bunların tümü metabolik sendromla KVH riskini artırabilir.

Tek başına yemek yemek de ruh sağlığını etkileyebilir ve ayrıca KVH riskinin artmasıyla bağlantılı olan depresyon için bir risk faktörü olarak rapor edilmiştir. Bu bulgular, yaşlı kadınlarda tek başına yemek yemenin KVH için bir risk faktörü olduğunu öne sürse de, tek başına yemek yeme ile KVH prevalansı arasındaki ilişkiyi araştıran az sayıda çalışma bulunmaktadır. 65 yaş üstü yaklaşık 600 menopozal kadını kapsayan bu çalışmada araştırmacılar, tek başına yemek yiyen yaşlı kadınlar ile başkalarıyla yemek yiyen kadınlar arasındaki sağlık davranışlarını ve beslenme durumlarını karşılaştırmaya ve tek başına yemek yeme ile KVH prevalansı ve risk faktörleri arasındaki ilişkiyi araştırmaya çalıştılar.

Bu çalışmanın sonuçlarına dayanarak, araştırmacılar, yalnız yemek yiyen yaşlı kadınların daha zayıf beslenme bilgisine ve alımına sahip olduğu sonucuna vardılar. Daha spesifik olarak; yalnız yemek yiyen yaşlı kadınların, enerji, karbonhidrat, diyet lifi, sodyum ve potasyum alımının başkalarıyla birlikte yiyenlere göre daha düşük olduğu bulundu. Ek olarak, yalnız yemek yiyen yaşlı kadınların, kalbe giden kan akışının azalmasının neden olduğu bir göğüs ağrısı ve koroner arter hastalığının bir belirtisi olan anjinaya sahip olma olasılığı 2,58 kat daha fazlaydı. Bu sonuçlar, çoğunlukla yalnız yemek yiyen yaşlı kadınlar için beslenme eğitiminin ve CVD taramasının değerini ortaya koymaktadır.

Bu çalışma, yalnız yemek yiyen yaşlı kadınların semptomatik kalp hastalığına sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ayrıca dul kalma, daha düşük gelir ve daha kötü besin alımına sahip olma olasılıkları daha yüksek. Düşük sosyoekonomik statü ve sosyal izolasyon göz önüne alındığında bu sonuçlar şaşırtıcı değil. Bunların hepsi daha düşük yaşam kalitesine, daha yüksek depresyon oranlarına ve daha kötü sağlığa katkıda bulunur. Kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı düşünülürse, sosyal olarak izole edilmiş yaşlı kadınların anlamlı sosyal bağlar kurması ve ilişki kurması için yollar bulmak sadece beslenmelerini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda genel olarak genel durumlarını da iyileştirebilir.